Lüteinizan hormon (LH), hipofiz bezleri tarafından üretilen ve insan vücudunda önemli işlevler gören bir kimyasal maddedir. Bu hormon, üreme sisteminin düzenlenmesinde kritik bir rol oynar. Kadınlarda yumurtalıklar üzerinde etkili olan LH, erkeklerde ise testosteron üretiminde önemli bir işlev görür. Hem erkekler hem de kadınlar için büyük bir öneme sahip olan bu hormonun dengeli bir şekilde salgılanması, üreme sağlığı açısından hayati öneme sahiptir.

Erkeklerde LH, karakteristik özelliklerin belirlenmesinde etkili olan testosteronun üretimini doğrudan etkiler. Testosteronun az veya fazla salgılanması durumunda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Kadınlarda ise LH, adet döngüsünün 1. ve 2. haftalarında luteinizan hormonun üretimi için yumurtalık foliküllerini oluşturmaya başlar. Sağlıklı bireylerde bu süreç düzenli ve zamanında gerçekleşir, bu da üremeyi mümkün kılar. Kısırlık sorunlarının neden kaynaklandığını anlamak açısından LH seviyesi büyük bir öneme sahiptir.

Hem erkeklerde hem kadınlarda LH hormonunun az ya da fazla salgılanması üreme sistemi dengesini bozar ve kısırlık sorunlarına yol açabilir. LH hormonu eksik veya fazla salgılandığında, bu duruma yol açan etkenlerin düzeltilmesiyle sorun ortadan kalkabilir. Bu nedenle, üreme sorunları yaşayan bireylerin hormon testleri yaptırmaları önemlidir.

Kadınlarda adet düzensizlikleri ve yumurtlama bozuklukları gibi sorunlara yol açan en önemli hormonlardan biri LH'dir. LH hormonu, diğer birçok hormonun artışından veya azalmasından doğrudan etkilenir. Hormon testi yaptıracak bireylerin özellikle LH seviyesine dikkat etmeleri gerekmektedir. Kadınların hormon testi yaptırırken adet döngüsünün üçüncü gününde test yaptırmaları önerilir, çünkü bu dönemde hormonun en doğru sonucu verdiği bilinmektedir.

Doktorlar, hormon testi sonrasında idrar numunesi de isteyebilirler. Çünkü hormon yüksekliğinden emin olmak veya LH seviyesini belirlemek için idrar testleri yapılmalıdır. Vücutta fazla bulunan bazı hormonlar idrara karışarak atılır. Ancak hormon miktarı aşırı fazla olduğunda bu hormonun tamamı atılamaz ve kısırlık gibi durumlar meydana gelebilir.

Erkeklerde LH, ergenlik döneminde penisin büyümesi, bıyık ve sakal çıkması, koltuk altı kıllanması gibi değişimlere neden olurken, kızlarda da adet oluşumu ve meme büyümesi gibi değişimlere yol açar. LH hormonu erkeklerde yaş ilerledikçe artar. Bu nedenle, ergenlik döneminde bu tür değişimlerin görülmediği bireylerde doktor kontrolünde LH hormon testleri yapılmalıdır.

LH hormonu aslında bebeklerde de bulunur, ancak seviyesi son derece düşüktür. Bu nedenle bebeklik dönemlerinde herhangi bir işlev veya değişime neden olmaz. Doğumdan kısa bir süre sonra LH hormonu seviyesi yükselmeye başlar. Bebeklerde LH seviyesi bir yaşında oldukça düşükken, yaklaşık sekiz yaşlarında ergenlik dönemine girmeden ve ikincil cinsiyet özellikleri gelişmeden önce tekrar yükselir.