DHEA-SO4 hormonu, böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir steroid hormondur. Gün içerisinde salınımında belirgin değişiklikler görülmez. Bu hormon, erkeklerde testosterona, kadınlarda ise östrojen gibi kadınlık hormonlarına dönüşerek etkili olur. Kadınlar için menopoz öncesinde bu dönüşüm oranı %75 civarındayken, menopoz sonrasında %100 seviyesine ulaşır. Her iki cinsiyette de yeni doğanlarda DHEA-SO4 hormonu yüksektir ve kısa bir zaman içinde normale döner. Ergenlik çağıyla birlikte, yeniden yükselmeye başlayan DHEA-SO4 hormon değerleri, erkeklik ve kadınlık hormonlarına etki eder. Kız çocuklarında 7 ile 8 yaş altında, erkek çocuklarında ise 8 ile 9 yaş altında pubik kıllanmaya neden olabilir.

DHEA-SO4 hormonu, negatif geri besleme döngüsü içinde beyin tarafından kontrol edilen bir hormondur. Böbrek üstü bezi hormonunu değerlendirmek için DHEA-SO4 hormon ölçümleri yapılmalıdır. Bu ölçümler aynı zamanda, böbrek üstü bezlerinin sebep olduğu androjen salgılayan hastalıkları, yumurtalıklar ve testislerden salgılanan hormonların yol açtığı hastalıkları tespit etmek için kullanılır. Konjenital adrenal hiperplazi sorununu tanılamada yardımcı olarak hormon değerlerine bakılır. Erken adrenarşiyi belirlemek için de önemlidir.

DHEA-SO4 hormonunun aşırı derecede salgılandığı durumlarda kadınlarda yüzde kıllanma yapabilir. Erken ergenlik veya geç ergenlik gibi sorunlarda etkili bir faktör olabilir. DHEA-SO4 hormonunun yüksek olarak salgılandığı durumlarda kişilerde duygusal ve fiziksel stres görülebilirken, böbrek üstü bezlerinde tümör olduğunun işareti olabilir. Ayrıca, hipertiroidi, Cushing hastalığı ve Polikistik Over Sendromu gibi durumlar da gözlenebilir.

DHEA-SO4 hormonunun yetersiz salgılanması halinde Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi hastalıkların belirtisi olabilir.

DHEA-SO4, vücutta birçok önemli fonksiyona sahip bir hormondur:

DHEA-SO4 hormonu, vücudun hormonal dengesinde kritik bir rol oynar. Hem eksikliği hem de fazlalığı çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, DHEA-SO4 hormon düzeylerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve gerektiğinde tıbbi müdahale yapılması önemlidir. Hormonal dengenin korunması, genel sağlık ve yaşam kalitesi için büyük önem taşır.