{ "title": "Oksitosin Hormonu", "image": "https://www.hormon.gen.tr/images/oksitosin-hormonu.jpg", "date": "19.01.2024 23:32:46", "author": "idil alacan", "article": [ { "article": "Oksitosin hormonu, beyinin en önemli yeri olan hipotalamusta sentez edilir ve arka hipofizden salınır. Hipotalamus, beyin tabanına yerleşmiş merkezi sinir sisteminin bir parçası olan ve bu sinir sistemiyle hormon sistemini birbirine bağlayan bir köprüdür.

Oksitosin'in anlamı Yunanca'da kullanılan hızlı doğum kelimesinden gelmektedir. Bu hormon sadece kadınlarda görülürken toplum arasında sevgi hormonu olarak da bilinmektedir. Hamilelik süresinin başında artış göstermeye başlayıp hamilelik süresi boyunca da hızla artmaya devam etmektedir. Özellikle döllenmeyi hızlandırıcı etkisi sayesinde doğum esnasında ve doğum sonrasında rol oynamaktadır. Bu hormon en fazla miktarda doğum esnasında salınır, rahim kaslarının kasılmasını sağlar ve böylece doğumu kolaylaştırır. Doğumdan sonra ise süt üreten hücrelerin etrafında bulunan kas dokusunu harekete geçirerek kas dokusunun kasılmasını sağlar. Kasılan dokular oksitosin hormonunun kanalları genişletici özelliği ile sütün kanallarda ilerlemesini sağlar. Meme ucu uyarısı sağlayarak kadının çocuğunu emzirmesine yardımcı olur. Süt üretimi arz ve talep olarak işler. Bebek ne kadar emerse o kadar çok oksitosin hormonu salgılanır ve memede o kadar çok süt üretilir.

Oksitosin hormonunun döllenmeyi hızlandırıcı etkisi de oldukça yüksektir. Cinsel ilişki sırasında kadınlar cinsel uyarı ile hipofiz bezlerinden vücuda sinyal gönderir ve bu hormon yardımıyla döl yatağına ulaşması sağlanır. Döl yatağına ulaşan spermler yumurta ile döllenme olayına olanak sağlar. Kadınların yaşadığı kısırlık problemi birçok zaman bu hormonun vücutta eksik ya da fazla bulunmasından kaynaklanmaktadır. Bu hormon salgılandığında kadınların bağlanma güdüleri de harekete geçer. Yapılan araştırmalarda, kadınlardaki oksitosin hormonunun, arkadaşlık, bağlanma, paylaşma, güvenme, ilgi görme gibi durumlarda arttığı gözlemlenmiştir. Örneğin kadınlar sadece doğum esnasında değil, âşık olunca da çok yüksek seviyede oksitosin üretirler.

Tüm bu bilgilere ek olarak hiçbir şekilde oksitosin hormonu salgılamayan kişilerin sayısı dünya nüfusunun %5'ini oluşturmaktadır. %5'lik dilimdeki bu insanlar incelendiğinde hareketlerinde gözle görülür bozukluk ve ruhsal sorun yaşadıkları saptanmıştır. Oksitosin hormonu dokunma, koku ve ses ile aktifleşerek salgılanırken birebir yapılan iletişimler, masaj yaptırmak, sarılmak, el ele tutuşmak, spor yapmak, dans etmek, öpüşmek, hayal kurmak vb. Aktiviteler ile çoğalmaktadır.

Oksitosin hormonu üzerine yapılan geniş araştırmalarda vücuda ve zihne etki eden birçok sonuca ulaşılmıştır. Bunlar sıralanacak olursa
" } ] }